Emekli Albay Murat Tulga, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yaşadığı anıları ve şehit arkadaşlarını anarak, güncel gelişmelere dair görüşlerini paylaşıyor. Bu yazıda, geçmişin izleri ve günümüzün sorunları ele alınıyor. Tulga, 1985 devresinden şehit olan arkadaşlarının anılarını yaşatırken, günümüzdeki gelişmelere de dikkat çekiyor.
Harp Okulunu bitirip Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapanlar, birbirlerine “devrem” der. Mezuniyet yıllıkları, öğrencilik döneminin en önemli hatırası olarak kalır. Emekli Albay Murat Tulga, yıllıkta yer alan anıların, geçmişteki arkadaşlarının hatıralarını canlandırdığını ifade ediyor. Şehit olan arkadaşlarının fotoğraflarına bakarak, o anları yeniden yaşadığını belirtiyor. Bu anılar, zamanla daha da anlam kazanıyor.
Birlikte Cebeci Şehitliği’ne giden Tulga, arkadaşlarının kabirlerini ziyaret ettiklerinde yaşadığı duygusal anları aktarıyor. Şehit olan arkadaşlarının anısına dua ettiklerini ve gözyaşlarının dinmediğini vurguluyor. Bu anılar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapanların birbirlerine olan bağlılıklarını pekiştiriyor.
Murat Tulga, günümüzdeki gelişmeleri de yakından takip ediyor. Emekli askerler, kapalı kapılar ardında yürütülen görüşmelerin belirsizliğinden endişe duyuyor. Tulga, “Bugün tüm kamuoyunun gözünden, bilgisinden gizli yürüyen, kapalı kapılar ardında ne olduğu belli olmayan görüşmeleri kabul etmemiz mümkün değil” diyor. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geçmişteki mücadelelerini sorgulatıyor.
Görüşmelerin ardında hangi güçlerin olduğunu sorgulayan Tulga, “Bu vatanı böldürmemek için mücadele eden şehit ve gazilerimiz ne çabuk unutuldu?” diyerek, şehit ailelerinin duygularını dile getiriyor. Terör örgütüyle barış olamayacağını, bunun yerine terörün yok edilmesi gerektiğini savunuyor.
Murat Tulga, 1985 devresinden şehit olanların rütbelerini ve isimlerini bir listeye yazmış. Ancak, bu liste sayfaya sığmamış. Şehitlerin büyük bir kısmı, mesleklerinin başında şehit olmuş. 29 Ekim 1989’da Jandarma Üsteğmen Ruşen Ülker, devrenin ilk şehidiydi. Tulga, onun şehit olduğu haberinin devre arkadaşları üzerinde büyük bir etki yarattığını belirtiyor.
Şehitlerin tamamı, bölücü terör örgütü ile İç Güvenlik Harekat Bölgesinde mücadele ederken hayatlarını kaybetmiş. Gazilerin de vuruldukları yerler yine aynı bölgeler. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin verdiği mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Murat Tulga, örgütün silah bırakma açıklamasının önemli olduğunu ancak belirsizliklerin devam ettiğini ifade ediyor. Teröristlerin elinde yalnızca hafif silahlar değil, yeni nesil ağır silahlar da bulunduğunu belirtiyor. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri için büyük bir travma yaratıyor. Tulga, “Çözüm, terör örgütünün başını ortaya çıkarıp silah bırakmak değil, terörü ülke gündeminden çıkartmak olmalı” diyor.
Görüşmelerin kapalı kapılar ardında olması, emekli askerlerin tedirginliğini artırıyor. Tulga, “Devlet Bahçeli bu duruma razı olur mu?” diyerek, belirsizliklerin devam ettiğini vurguluyor. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleceği açısından önemli bir konu olarak öne çıkıyor.