Türkiye'nin Demokrasi Mücadelesi: Küresel Tehditlere Karşı Stratejiler

 alt=
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Batı'daki demokrasi krizine dikkat çekerek Türkiye'nin demokrasi hukukunu geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Küresel elitist tehditlere karşı ulusal demokrasiyi koruma çağrısı yapıldı.

Türkiye'nin Demokrasi Mücadelesi: Küresel Tehditlere Karşı Stratejiler

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Batı'daki demokrasi krizine dikkat çekerek Türkiye'nin demokrasi hukukunu geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Küresel elitist tehditlere karşı ulusal demokrasiyi koruma çağrısı yapıldı. Uçum, Batı'daki elitist faşizmin demokrasiyi nasıl araçsallaştırdığını ele aldı. Bu durum, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin önemini artırıyor.

Batı'daki Demokrasi Krizi

Mehmet Uçum, yazısında Batı'daki durumun giderek demokrasiyi seçimle değil, kabul edecekleri veya etmeyecekleri seçim sonuçlarıyla değerlendirmeye geçtiğini belirtti. Bu zihniyetin, çıkarlarına göre demokrasiyi araçsallaştırdığını ifade etti. Uçum, bu durumu elitist faşizm olarak tanımladı ve halkı devreden çıkaracak bir rejim arayışının meşru olduğunu savundu.

Uçum, Batı'nın elitist faşistlerinin “fonksiyonel demokrasi” ve “holonik demokrasi” isimleri verilen yeni bir kast sistemi peşinde olduğunu vurguladı. Bu sistemin, hiyerarşiye ve toplumsal evrime dayandığını belirtti. Uçum, bu çevrelerde “herkesin oy hakkına sahip olması artık sorunları çözmüyor” iddialarının tartışıldığını ifade etti.

Demokrasiyi Koruma İhtiyacı

Uçum, Batı'daki demokrasi krizine karşı genel ve eşit oy hakkını savunmanın giderek belirleyici hale geldiğini belirtti. Bu bağlamda, ulusal demokrasilerin korunması ve demokrasi hukukunun geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Uçum, insanlığın en önemli anti-emperyalist mücadele alanlarından birinin demokrasiyi korumak olduğunu ifade etti.

Ancak bu korumanın, Batı'daki halkın önemli bir kesiminin yabancılaştığı mevcut temsili demokrasiye atfen olamayacağı açıktır. Uçum, halkın ciddi bir bölümünün oy verme hakkına rağmen siyasal sistemin işleyişinde iradesinin etkili olmadığı kanaatine vardığını belirtti. Bu kesim, temsili demokrasinin mevcut haliyle korunmasına mesafeli duracakları öngörülebilir.

Yeni Nesil Eylemler ve Demokrasi

Uçum, yeni nesil eylemlerin demokrasinin meşru eylem ilkelerini ve ifade hakkını ihlal ettiğini belirtti. Bu bağlamda, yargıya, idareye ve kurumlara eleştiri sınırlarını aşacak şekilde kasten saldırmanın yeni bir eylem biçimi olduğunu ifade etti. Emperyalist bir proje olarak geliştirilen bu eylemler, hem ulusal devletleri hem de ulusal demokrasileri zaafa düşürmeyi hedefliyor.

Uçum, Türkiye'de emperyalist güçlerin İstanbul'daki yolsuzluk operasyonundan beri CHP'nin mevcut temsil alanlarını kullanarak sürekli eylem yoluyla daimi kaos ortamı oluşturmaya çalıştığını belirtti. Bu stratejinin özel bir hedefinin Terörsüz Türkiye’ye geçişi sabote etmek olduğunu vurguladı. Ancak, bu konuda başarıya ulaşamayacaklarını ifade etti.

Türkiye'nin Geleceği ve Demokrasi Hukuku

Uçum, Türkiye’nin demokrasi krizinden uzak olması ve demokrasi hukukunu geliştirme konusundaki yüksek kapasitesinin bu mücadelede Türkiye’yi öne çıkardığını belirtti. Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesiyle birlikte güçlü hukuki ve siyasi reform hamleleriyle çok daha köklü adımlar atılacağını ifade etti. Türkiye’nin önü açıktır.

Sonuç olarak, Uçum, demokrasi hukukunu geliştirmenin, halkı güçlendiren ve halkın iradesini erklerin kuruluş, işleyiş ve değişiminde belirleyici hale getiren bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin önemi her geçen gün artmaktadır.