Dünyada her yıl 30 milyon kişi sağlık için seyahat ediyor. Türkiye, sağlık turizminde önemli bir merkez haline geldi. 2021'den bu yana ülkemize gelen sağlık turistlerinin sayısı %106,5 arttı. 2022 yılında Türkiye’ye 1 milyon 506 bin sağlık turisti geldi. Bu durum, Türkiye'nin sağlık turizmi alanındaki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Türkiye, sağlık turizminde 3 milyar dolarlık gelir elde etti. Ancak, bu gelir farklı sektörlere etkisiyle birlikte 10 milyar doları aşıyor. Kişi başı harcama ise sağlık turistlerinde 2 bin ile 10 bin dolar arasında değişiyor. Türkiye, özellikle pandemi sonrası bu alanda ciddi bir sıçrama yaşadı.
Türkiye, sağlık turizminde dünya çapında bir marka haline geldi. İstanbul, saç ekimi ve Antalya, diş estetiği alanında önemli destinasyonlar olarak öne çıkıyor. Turizmciler, İngilizlerin birbirlerine “Antalya’da en iyi diş estetiğini Lara’da yaptırırsın” şeklinde tavsiyelerde bulunduğunu belirtiyor. Bu durum, Türkiye'nin sağlık turizmindeki uluslararası tanınırlığını artırıyor.
Sağlık turizmi alanında Avrupa'dan yoğun talep alınıyor. İngilizler, Kanadalılar ve Amerikalılar, estetik, mide küçültme ve Hollywood Smile için Türkiye'ye gelmeyi tercih ediyor. Bu durum, Türkiye'nin sağlık turizmi alanındaki rekabet gücünü artırıyor.
Türkiye, sağlık turizminde uluslararası başarılar elde etse de, kayıt dışılık önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kayıt dışı, rakamları aşağı çekiyor. Örneğin, saç ekiminde fiyatlar rekabet nedeniyle düşüş gösteriyor. Ancak, kamunun akreditasyon çalışmaları ile bu sorunun üstesinden gelinmeye çalışılıyor.
Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran, hasta güvenliği açısından kalite ve akreditasyon standartlarının önemine vurgu yapıyor. Ticaret Bakanlığı, sağlık turizmi yapan hastanelere akreditasyon belgeleri için %60 oranında devlet desteği sağlıyor. Bu destek, sektörün gelişimine katkı sağlıyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin sağlık turizminde en çok pay alabileceği alanlardan birinin termal turizm olduğunu belirtiyor. Ancak, termal merkezlerdeki uçuş sayısının yetersiz olması, potansiyelin altında kalmasına neden oluyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural, İstanbul ve Antalya'nın sağlık turizminde önemli destinasyonlar olduğunu vurguluyor.
Ural, “Termalden de çok pay alırız ancak direkt uçuş çözülmeli” diyerek, termal turizmdeki potansiyelin artırılması gerektiğini ifade ediyor. Türkiye’nin medikal turizmde ilk 5’te olduğunu belirten Ural, diğer alanlarda da ilerleme kaydedilmesi gerektiğini dile getiriyor.
2024 yılında Türkiye'nin sağlık turizminden elde edeceği gelir hedefi 3 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Elif Ural, kayıt dışı ile mücadele için Maliye Bakanlığı ile yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını belirtiyor. Bu çalışmalar, sağlık turizminin daha şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesine katkı sağlayacaktır.
Ural, “Bu sene hedefimiz 2,5 milyon sağlık turisti ve 6 milyar dolar gelir” diyerek, gelecekteki hedeflerini açıklıyor. 2030 yılı için ise 20 milyar dolar hedefleniyor. Bu hedefler, Türkiye'nin sağlık turizmindeki potansiyelini daha da artıracaktır.
Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran, Türkiye’ye yönelik aleyhte yayınlara karşı “Türkiye Globalde” hareketini başlattıklarını ifade ediyor. Bu hareket, sağlık turizminin uluslararası alanda daha iyi tanıtılmasını amaçlıyor. Seyran, “Bu rakamın gelir bazında aslında başka sektörlerde etkileyen destek kalemleriyle 10 milyarın üzerinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” diyor.
Türkiye, sağlık turizminde önemli bir merkez haline gelirken, bu alandaki potansiyelini artırmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Sağlık turizmi, Türkiye'nin ekonomik refahına önemli katkılar sağlıyor ve döviz gelirlerinin artmasına yardımcı oluyor.